133
  • Alo Bilgi

Sosyal Korumanın ‘Hayati’ Rolü

G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları Toplantısı’nda, başta kadınlar ve gençler olmak üzere herkes için insana yakışır işleri destekleyen istihdam odaklı bir toparlanma planı hazırlandı. G20’nin planı, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından da memnuniyetle karşılandı

G20, küresel düzeyde ekonomi açısından en büyük 20 ülkeyi temsil ediyor. 2019 yılı verileri itibarıyla dünyanın 17. büyük ekonomisi Türkiye. 10 Eylül’de video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Zehra Zümrüt Selçuk’un da katıldığı G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları Toplantısı’nda Kovid-19 salgını ile mücadele kapsamında çalışma hayatına ilişkin yürütülen çalışmalar ele alındı. Bununla birlikte, toplantı, Kovid-19 sonrasında başta kadınlar ve gençler olmak üzere herkes için insana yakışır işleri destekleyen istihdam odaklı bir toparlanma planı ile sonuçlandırıldı. Planın, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından da memnuniyetle karşılandığını söylemek mümkün.

G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları Toplantısı, ILO verilerine göre küresel işgücü piyasalarının benzeri görülmemiş düzeyde olumsuz bir süreç yaşadığı, 2020’nin ikinci çeyreğinde dünya genelinde 400 milyon tam zamanlı iş eşdeğerinde çalışma süresinin kaybedildiği bir dönemde gerçekleştirildi. Söz konusu dönemde, daha önceki yazılarımda da kaleme aldığım üzere, işgücü piyasasında en büyük darbeyi alanlar ise kayıt dışı ekonomide çalışan 1.6 milyarı aşkın insan ile gençler, kadınlar ve engelliler…

Toplantının sonuç bildirisinin insana yakışır iş ile işgücü piyasasının özel olarak korunması gereken grupları arasında olan kadınlar ve gençleri ön planda tuttuğu görülüyor. Bildiride ayrıca, etkili, kapsayıcı ve sürdürülebilir mücadele önlemleri oluşturmada politika uyumu sağlamak için sosyal diyalog mekanizmasının ne kadar önemli olduğu da vurgulanmış.

 

 

Gençlere ağır darbe

ILO tarafından yayınlanan, ‘ILO Gözlem: Covid-19 ve Çalışma Yaşamı Dördüncü Baskı’ başlıklı çalışmaya göre, küresel salgın gençleri orantısız biçimde etkiledi. Çalışmada ortaya konulan sonuçlar, Şubattan bu yana genç işsizliğindeki hızlı artışın, genç kadınları genç erkeklerden daha fazla etkilediğini gösteriyor. ILO’ya göre, Kovid-19 küresel salgını başladığından bu yana, altı gençten biri işini kaybetmiş. Bunun yanında, işi devam eden gençlerin çalışma süreleri de yüzde 23 azalmış durumda.

Diğer taraftan, Kovid-19 salgınının başlamasından önce, çok sayıda kadın zaten işgücü piyasası dışındaydı. Küresel salgın durumu daha da kötüleştirdi. Küresel salgın, kadınları orantısız olarak etkiliyor; kadınlar işlerini erkeklere göre daha büyük bir hızla kaybediyor. Turizm, ağırlama hizmetleri ve giyim sektörleri gibi küresel salgının ekonomik etkilerinden ağır darbe alan sektörlerde, erkeklerden daha çok sayıda kadın çalışıyor. Çoğunluğu kadın olan çok sayıda ev işçisi de işlerini kaybetme riski altında. Ayrıca, kadınlar, sağlık çalışanlarının büyük çoğunluğunu oluşturduğundan virüsün bulaşma riski onlar için daha yüksek.

 

 

G20’nin taahhütleri

Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde yapılan ve küresel işgücü piyasalarındaki gelişmelerin değerlendirildiği G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları Toplantısı’nda, özellikle, küresel salgının orantısız biçimde etkilediği gençler ve kadınların karşı karşıya olduğu sorunlara odaklanılmış.

Bakanlar Bildirisi, G20’nin başta genç kadınlar olmak üzere gençlerin işgücü piyasasına geçişi ve kaliteli işler bulmasına yönelik desteği güçlendirme ve G20 üyelerinin işgücü piyasalarında kalıcı biçimde geride kalma riskini en çok yaşayan gençlerin oranını 2025 yılına kadar yüzde 15 azaltmaya yönelik taahhütleri için çabalarını artırma taahhüdünü ifade ediyor.

Toplantıda Kovid-19 salgınının etkilerinin yanı sıra, 2025 yılına kadar işgücü piyasalarında toplumsal cinsiyete dayalı açığın yüzde 25 düzeyinde azaltılmasını öngören G20 Brisbane hedefine yönelik kaydedilen gelişmelerin de değerlendirildiği görülüyor.

Bu bakımdan, Bakanlar kadınların işgücüne katılımında son dönemde yaşanan düşüşlerin yapısal hale gelmesini önlemeyi ve ücret hakkaniyetini desteklemeyi taahhüt etmiş durumda.

 

 

Sosyal korumanın ‘hayati’ rolü

G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları Toplantısı Bildirisi’nde ele alınan bir diğer konu da sosyal koruma sistemlerinin küresel salgın dönemindeki ‘hayati’ rolü. Bu bakımdan, bildiride Kovid-19 küresel salgınının tüm çalışanları ve ailelerini destekleyecek güçlü sosyal koruma sistemlerine duyulan ihtiyacı güçlendirmiş olduğunun altı çiziliyor.

Öyle ki, salgın döneminde bir kez daha görüldüğü üzere sosyal koruma son derece güçlü bir araç. Bu anlamda, sadece hane gelirlerini korumakla kalmıyor; aynı zamanda, tüketimi desteklemek suretiyle işleri de koruyor. Dahası, eşitsizlikleri azaltıyor ve dayanıklılığı artırıyor. Dolayısıyla, Kovid-19 salgını nedeniyle işgücü piyasasında yaşanan olumsuzluklarla mücadelede sosyal koruma sistemlerinin ‘hayati’ bir rol üstlendiğini söylemek mümkün. G20 bu bildiriyle kadınlar, gençler, kendi hesabına çalışanlar ve kayıt dışı istihdamda yer alanlar da dahil olmak üzere herkes için yeterli sosyal korumaya erişim sağlayacak biçimde sosyal koruma sistemlerini uyarlama ve geliştirmeyi de taahhüt ediyor.

 

 

Cem Kılıç / Milliyet Gazetesi











Sponsorlu Bağlantı


Diğer Yazılar