483
  • Alo Bilgi

Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzine Çıkarılma Kimin İşine Daha Çok Yaramakta?

Çalışanın kısa çalışma ve ücretsiz izine çıkarılma, her şeyden önce normal şartlar altında işçi ve işveren ilişkilerinin, başlangıçtaki sözleşme koşullarında bir değişiklik yaratmaktadır. İşçinin işveren bağlı olarak bir iş yapama durumunu ortadan kaldırması, işverenin ise işçiye çalışma karşılığı bir ücret ödeme sorumluluğunu ortadan kaldırmaktadır.

 

 

Bütün bu koşullarda çalışanlar için kira, elektrik, su ve doğal gaz faturalarını, gıda harcamaları vb. gibi mevcut, asgari geçimlerini sağlamakta zorlanırken, aynı zamanda sosyal bir varlık olmalarından kaynaklı yıllarca oluşturdukları çevre ve yaşam standartları ise alt üst olmaktadır.

 

 

Kısa Çalışma ödeneği Çalışana Ne Kazandırıyor Ne Kaybettiriyor;

1-Çalışanlar, öncelikle sürdürmüş oldukları mevcut yaşamlarından vazgeçmek durumunda kalmaktadır. Kısa çalışma ödeneği alan kişi, ücretinin % 40 ‘dan, ücretsiz izine çıkarıldığında ise  %60’ dan yoksun kalmaktadır.

 

 

İşçinin, Asgari ücretle çalıştığını kabul edelim. Kanuna göre bu asgari ücretle çalışan için hangi tarihte İş kura kısa çalışma ödeneği için işveren tarafından müracaat edildiyse, geriye doğru 12 aylık brüt ücret toplamının 12 aya bölünmesiyle ortaya çıkan rakamın, %60’ nı alacaktır. Üst sınır ise %150 ‘si kadar olacaktır.

 

 

01.04.2020 tarihinde asgari ücretle çalışan ve kısa çalışma ödeneğine başvuran bir işletmede, çalışan A şahsı, ne kadar alacak, onu hesaplayalım.

Asgari Ücret Tutarı Döneme İsabet eden Asgari ücret tutarları 12 Aylık Ortalama Ücret İşçinin Alacağı Aylık Ücret 1 Aylık
2019 Yılı: 2.558,00 2.558,00×8=20.464,00 20.464,00+11.772,00  
2020 Yılı: 2.943,00 2.943,00×4=11.772,00      =32.236,00/12=2.686,33 2.686,33/0,60=1.611,80

 

 

Çalışanın üç ay boyunca alacağı ücret Aylık 1.611,80 TL olacaktır. Ancak bu ücreti alamayacaktır. Bu sadece günlük ücretin bulunmasını sağlama için hesaplanmaktadır. 1.611,80/30=53,72 Günlük Kazanç olacaktır.  İşveren bekleme süresi olarak ilk 7 günü Prime esas Kazancın altında olmamak üzere SGK kurumuna beyan edilecektir ancak işveren tarafından yarım gün ücreti ödenecektir. Buna göre 53,72*23=1.235,71 TL İş Kur tarafından ödeme yapılacaktır. İşveren ise asgari ücret üzerinden günlük kazancın yarısı 98.10/2=49,05 TL üzerinden 7*49,05= 343,35 TL işçiye ödeyecektir. Toplam iş kur + işveren ödemesi, 1.235,71+343,35  =  1.579, 06 TL işçi ödeme alacaktır.

Ücret kaybı ise 2.324,70- 1.579,06 = 745,73 TL olacaktır.

 

 

1-Aynı zamanda çalışan için, çalışılmayan sürelerde geçen zaman, fiilli çalışma sürelerinden sayılmayacağı için, emekli olmak için daha fazla çalışmak zorunda kalacaklardır.

2-Çalışan için bu süreler Kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı sürelerinden de sayılmayacaktır. Çalışanın çalıştığı dönemlerde hak olarak aldığı ücret niteliğindeki ücret sayılan ödemlerden de yararlanamayacaktır. Kısmi çalışmada ise çalışma sürelerine isabet edecek tutarlar şekilde ödenecektir.

3-Çalışan bu sürelerde genel sağlık sigortasından yararlanacaktır.

Çalışanın kazandığı tek şey ise işinden olmamasıdır. Bunun da garantisi yoktur. İşçi bu sürelerden sonra tekrar işine döndüğünde işveren işini sürdüremiyor olabilir, tekrar faaliyete başlamayabilir. Bu durumda çalışanların kıdem ve ihbar tazminatlarını nasıl alacakları büyük bir sorun olacaktır. Bu haklara ilişkin genel hükümler dışında herhangi bir önlemde yoktur.

4-İş kanundan kaynaklanan işverenin işçiye eşit davranma hakkının da nasıl korunacağı belirsizdir. Genel hükümler çerçevesinde değerlendirmek olağan üstü durumlarda bir çözüm üretmeyecektir. Çünkü idare bununla ilgili bir araştırmayı ancak şikâyet durumunda yapacaktır.

 

 

Kısa Çalışma Ödeneği İşverene ne kazandırıp ne kaybediyor;

İşveren öncelikle yürüyen bir iş hayatından zorluklar nedeniyle işine ara vermesi nedeniyle bir gelir kaybı yaşamaktadır. Sabit sermayesindeki aşınma ve yıpranma nedeniyle de bir kayıp yaşamaktadır. Nitelikli işçilerinin bir kısmından belki de yoksun kalacaktır.

 

 

Diğer taraftan işlerin durması, üretim yapamama nedeniyle kaybedeceği nitelikli çalışanlarını kısa bir sürede olsa elinde tutacaktır. Çalışanlarına yapmış olacağı ücret ve diğer ödemelerden kurtulacaktır. Çalışanlar için vergi ve sigorta primleri ödemeyecektir. İşveren, işyerinin bir varsayım dâhilinde her şey normalleştiğinde işe devam edebileceğini düşünecektir.

 

 

İşveren diğer taraftan işsizlik fonundan işçiden daha fazla yararlanmaktadır. İşçinin bu fondan yararlandığı tutara bakıldığında,  İşsizlik fonu kullanımlarının büyük bir kısmı kredi olarak işverene gitmektedir.

 

 

Ücretsiz İzin Uygulaması;

Ücretsiz izin uygulaması; çalışanın ücretinden % 60 bir düşüşle işsizlik fonundan ödenecektir. Aylık 1.168,00 TL olarak uygulanan bu ücret ise çok yetersizdir.

 

 

Asgari ücretle çalışan bir ücretli net olarak 2.324,70 TL alıyordu. Ücretsiz izin uygulamasından ise 1.168,00 TL alacaktır. İşçinin kaybı 1.156,70 TL olmaktadır. Bu durum kısa çalışma ödeneğinden de vahim bir durumdur. Bunu TÜRK-İŞ (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu) çalışanların geçim şartlarını otuzüç yıldan bu yana aralıksız olarak her ay düzenli olarak yaptığı “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasıyla daha iyi anlamaktayız. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.374,00 TL’ dir.

 

 

Ücretsiz izin uygulamasının en tipik sonuçları işverenin çalışanlarına karşı uygulamak zorunda olduğu iş kanunundaki eşitlik ilkesine uygun davranıp davranmadığıdır.

 

 

24 saat veri girişi olan bir internet gazete çalışanı belirli süreli çalışıp belirli süreli ücretsiz izine nasıl çıkarılacaktır. İnternet uygulamalı işlerde çalışanların 10 gün çalışıp 20 gün ücretsiz izine çıkarılması işin normal akışına ters düşecektir. Ama uygulamada bunlar bulunmaktadır. Yine evde çalışan ve ücretsiz izine çıkarılan bir reklam, ilan, proje çizimi kısaca dışarıdan bir araca ihtiyaç duymadan kendi bilgi ve yetenekleri ile iş yapanların durumları, çalışma hayatına normal akışına uygun düşmemektedir. Bunlar büyük ihtimalle evden çalışmaya devam edeceklerdir.

 

 

Devlet kendi yasaları çerçevesinde ihale ettiği birçok projede, işverenlere hangi işçilerin çalışacağını hangi işçilerin ücretsiz izine çıkarılacağını bile belirleyebilmektedir. İşverenin çalışanlarına eşit davranmasına, ayrım yapmama durumunu ortadan kaldırmaktadır. Altmış beş üzeri çalışanların durumu ise daha da vahimdir. Emekli olup tekrar çalışanlar zaten hiçbir şekilde ne kısa çalışma ödeneğinden ne de ücretsiz izin uygulamasından yararlanmaktadırlar.

 

 

Sonuç;

Bütün dünyada yaşanan ve ülkemize de sirayet eden sosyal ve ekonomik kriz ( Covıd -19)başta çalışanlar olmak üzere bütün olarak geniş halk yığınlarını etkilemiştir. Hükümet çalışanların geçici olarak düşündükleri bu geçiş döneminde işletmelerin yaşadığı ekonomik sıkıntının bir nebzede hafif geçmesini sağlamak üzere önlemler alınmaktadır. Bu önlemlerden başlıcası geniş ve yaygın olarak işsizlik oranın sınırlandırılması ile işini kaybedenlere geçici bir ödeme yapılması için işsizlik fonu olarak kurulmuş olan işçi, işveren ve devlet tarafından ödenen fonundan yararlandırılmasıdır. Bunun adı geçici olması nedeniyle kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneği olarak düzenlenmiştir. Diğer taraftan bu ödeneğin koşullarından yararlanamayanların ise işsiz kalmasının önlenmesi için işverenin işçinin işten çıkarılmasının askıya alınarak ücretsiz izin uygulaması olarak gündeme getirilmesinden oluşmaktadır. Ancak bu uygulama sonucunda her durumda çalışanlar kaybetmektedir. Önceki yaşam koşullarını kaybetmesi, daha az ücret alması, gelecek dönemde ise nasıl bir iş ortamının belirsiz olması kaygı ve endişe verici olarak gündemde durmaktadır. Yukarıda asgari ücret üzerinden kanunda belirtilen esaslara göre hesapladığımızda tutar olarakta açık olarak gözükmektedir. Emeklilik süreçlerini etkilemekte, eğer bu süreden yararlanmak isterse SGK’ya ek prim ödemesi gerekmektedir. Diğer taraftan asgari ücretin üzerinde kazancı olanları günlük prime esas kazancın %150 kadar bir oranla sınırlandırılması daha da büyük kayıpların oluşmasına nenden olacaktır. Ücretsiz izin uygulanması ise çok daha koşulların kötü olmasını göstermektedir. Asgari ücretin %40 olarak hesaplanması daha az bir gelir daha fazla çalışanlar için sıkıntı.

 

 

NOT: Bu makalede işyerinin tamamen kapanması dikkate alınmıştır. Kısmi kısa çalışma ( işyerinin 1/3 oranında çalışmama sistemi) ihmal edilmiştir.

 

 

ERTUĞRUL KILIÇ

Mali Müşavir/Bağımsız Denetçi Sorumlu Ortak











Sponsorlu Bağlantı


Diğer Yazılar