4197
  • Alo Bilgi

Kısa Çalışma Döneminde Kıdem Tazminatı Nasıl Hesaplanır?

2019 Eylül ayında evlendik. Eşim kıdem tazminatını almak için iki ay içinde işten ayrılmak istiyor. Fakat pandemi dolayısıyla eşim uzun süredir haftada 5 gün yerine 3 gün çalışıp 2 gün devletten ödeme alıyor. Bu durumda kıdem tazminatı hesaplaması nasıl yapılır? Sırf bu sebepten dolayı tazminatı eksik mi alır?

 

 

1475 sayılı Eski İş Kanunu’na göre, kadın çalışanlar, evlendikleri tarihten itibaren bir yıl içinde kıdem tazminatlarını alarak işten ayrılabilirler. Bir yıllık süre, nikâh tarihinde başlar. Kıdem tazminatı, normalde işçinin son giydirilmiş ücreti üzerinden hesaplanır. Kısa çalışma uygulanan günlerde ise iş sözleşmesi askıya alınır. Yargıtay (9. H.D. Esas No: 2005/16932, Karar No: 2005/31926 sayılı karar) kararlarına göre kıdem tazminatının, iş sözleşmesinin askıya alınmasından önce hak kazanılan son ücret üzerinden hesaplanması gerekir. Kısa çalışmadan dolayı kıdem tazminatı konusunda bir hak kaybı söz konusu olmaz.

 

 

İŞTEN ÇIKIŞ KODU YANLIŞ BİLDİRİLEN İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ALMAK İÇİN NE YAPMALI?

 

Çalıştığım iş yerinde nisan mayıs haziran aylarında toplam 35 gün kısa çalışma yaptırıldı. İşveren 3 Temmuz’da iş yerinde normal çalışmaya geçerken, satışların iyi olmadığını, küçülmeye gittiklerini, benim ücretimin yüksek olduğunu, bunu ödeyemeyeceğini, yeni bir kişinin işe başlayacağını, işleri ona devretmemi söyledi. Danıştığım avukatlar İş Kanunu’nun 24. Madde II. bölüm F bendine göre iş akdimi feshettiğimde kıdem tazminatımı ve işsizlik ödeneğini alabileceğimi söyledi. Ben de buna dayanarak iş akdini feshettim. İşveren de kıdem tazminatımı ödedi, iş akdimi 10 Temmuz’da feshetti. İşveren, SGK’ya da işsizlik ödeneğinden yararlanabileceğim şekilde SGK’ya bildirim yaptı. Ancak, 1 Temmuz 2020 tarihinde sizin de yazdığınız gibi kısa çalışma sürelerinin işsizlik ödeneği sürelerinden mahsup edilmeyeceğine dair cumhurbaşkanı kararı çıkmasına rağmen İŞKUR, benim kısa çalışma ödeneğinden yararlanmamı gerekçe göstererek işsizlik ödeneği hakkım olmadığı cevabını verdi. Büyük bir mağduriyet içinde kaldım. Eşimin ve çocuklarımın rızkını nasıl koruyabilirim? Ekte İŞKUR’un verdiği ret cevabı yer almaktadır.

 

 

Gerek İŞKUR’dan verilen cevap, gerekse avukatınızın atıfta bulunduğu 25. maddenin II. fıkra (f) bendi konusundaki bilgilerinizde yanlışlık bulunuyor. Ekte gönderdiğiniz İŞKUR’un yazılı cevabına göre, işveren işten ayrılma gerekçesi olarak “23 İşçi tarafından zorunlu nedenle fesih” kodunu işaretlemiş.

 

 

Bu kod, iş yerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa işçinin haklı nedenle fesih yaptığı durumlarda işaretlenir. Normal koşullarda bu kod ile işaretleme yapıldığında işsizlik ödeneği alabilirdiniz. Ancak, zorlayıcı sebeple faaliyetin durdurulduğu iş yerinde kısa çalışma uygulamasına gidilmesi halinde, bu gerekçeye dayanarak haklı fesih yapılamaz. Covid-19 pandemi sürecinde iş akdini haklı fesih yaparak kıdem tazminatı alabilmeniz için “25 İşçi tarafından işverenin ahlâk ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeniyle fesih” kodunun işaretlenmesi gerekirdi.

 

 

SGK’ya verilen işten ayrılış bildirgesinin, işten ayrılma tarihinden itibaren on gün içinde işveren tarafından doğrudan sistem üzerinde düzeltilmesi mümkün. Ancak, bu süreyi kaçırmışsınız. On günlük süre dolduktan sonra işçi ve işveren olarak İŞKUR’a birlikte başvuru yaparak işten çıkış kodunun “25” olarak değiştirilmesini isteyebilirsiniz. Kıdem tazminatını aldı iseniz, işverene, işe iade davası açmayacağınıza dair güvence vererek, birlikte İŞKUR’a başvurup düzeltme yapabilirsiniz. Böylece işverene herhangi bir sorumluluk doğmadan işsizlik ödeneğinizi alabilirsiniz.

 

 

NORMALLEŞME DESTEĞİNDEN YARARLANAN İŞVEREN İŞÇİYİ ÜCRETSİZ İZNE AYIRAMAZ

 

İlaç mümessili olarak 17 Aralık 2012 tarihinden beri çalışmakta olduğum iş yerinde pandemi sürecinde kısa çalışmaya tabi tutuldum. İşveren ücret farkını ödeyerek gelir kaybımı da telafi etti. Ancak, 750 kişinin çalıştığı iş yerinde 1 Temmuz’da 45 kişiyi elektronik posta ile bilgilendirerek eve gönderdiler. Kısa çalışma devam ederken araçlarımızı, tabletimizi, şirket kartlarımızı elimizden aldılar, hatta elektronik posta hesaplarımızı dahi kullanamıyoruz. Dört çocuk babasıyım. Ağustos ayından sonra ücretsiz izne çıkartılırım endişesindeyim. Ne yapabilirim, haklarım nelerdir?

 

 

TBMM’de kabul edilen yasaya göre, kısa çalışmadan normal çalışmaya dönen işverenlere 3 ay süreyle işçi başına ayda 868 TL prim desteği sağlanacak. Kanuna göre, bu destekten yararlanabilmek için 1 Temmuz 2020 tarihinden önce kısa çalışma yaptırılan veya ücretsiz izne çıkartılan işçilerin normal çalışmaya geçirilmesi gerekiyor.

 

 

Kanımca, siz ve sizin durumunuzdaki kişilerin ücretsiz izne çıkartılması halinde, işveren diğer işçiler için de normalleşme desteğinden yararlanamaz. Üç aylık prim desteği süresi dolduktan sonra işten çıkarma yasağı devam ederse, o zaman ücretsiz izne ayrılma riskiniz ortaya çıkabilir diye düşünüyorum.

 

 

Üç aylık sürenin sonunda ücretsiz izne çıkartıldığınızda çalışanlar arasında eşitsizlik var ise (örneğin aynı işi yapan kişilerin bir kısmı devamlı normal çalıştırılırken, diğer bir kısmı ücretsiz izne ayrılırsa) işverenin eşit davranma ilkesine aykırı davranmasını haklı fesih sebebi yapabilirsiniz. Haklı fesih sebebi yaptığınızda kıdem tazminatınızı talep edip ayrılabilirsiniz.

 

 

COVİD-19 SÜRECİNDEKİ KISA ÇALIŞMA SÜRELERİ İŞSİZLİK ÖDENEĞİNDEN DÜŞÜLMEYECEK

 

Şu an çalışmakta olduğum iş yerine 2 Ocak 2020 tarihinde başladım. Daha önce ayrıldığım iş yerinden kalan 6 aylık işsizlik ödeneği hakkıma istinaden kısa çalışma ödeneğinden yararlandım. Bu iş yerinden çıkartılırsam, işsizlik ödeneği hakkım devam edecek mi?

 

 

30 Haziran 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 2706 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’na göre, Covid-19 pandemi sürecinde kısa çalışma ödeneği alanların işsizlik ödeneği haklarında kayıp olmayacak. 600 prim gününü doldurmadan bu iş yerinden çıkartılırsanız, eski iş yerinden ayrılırken hak edip de kullanmamış olduğunuz 6 aylık işsizlik ödeneğinden yararlanırsınız. Ancak, işsizlik ödeneğinin tutarı, eski işten ayrılmadan önceki son 4 aylık ortalama ücret üzerinden hesaplanır.

 

 

SSK PRİMİ DÜŞÜK ÜCRETTEN YATIRILAN KİŞİLER NE YAPABİLİR?

 

1993 ile 2005 yılları arasında çalıştığım şirket SSK primlerini hem eksik (ayda 6 gün – 15 gün gibi),hem de gerçek ücret üzerinden değil asgari ücret üzerinden yatırdı. Ayrıca, bilgim ve rızam olmadan kendi kafalarına göre işe giriş çıkışlar yapmışlar. O dönemlerde bunu kontrol etmek ve takip etmek bugünkü kadar kolay değildi. SSK primlerini geriye dönük olarak tamamlatabilir miyim? Bunun için ne yapmalıyım?

 

 

Sigortasız çalıştırılmış olanların, yani sigortası hiç yatırılmayanların, çalıştıkları sürelerin SSK’lı olarak sayılabilmesi için beş yıl içinde hizmet tespiti davası açması gerekir. Ancak, sizin gibi sigortalı çalışmakta iken prim günleri eksik bildirilen, prime esas kazancı düşük gösterilen kişilerin hizmet tespiti davasında beş yıllık hak düşürücü süre uygulanmaz. Yargıtay’ın bu konuda verilmiş çeşitli kararları bulunuyor. Prim günlerinizin eksik yatırıldığını, prime esas kazancınızın düşük gösterildiğini kanıtlayabiliyorsanız, hukuki yardım alarak hizmet tespit davası açabilirsiniz. Hakkınızı aramadığınız takdirde yıllarca hak ettiğinizden daha düşük emekli aylığına mahkûm olacağınızı bilmenizi isterim.

 

 

Ahmet Kıvanç
Habertürk











Sponsorlu Bağlantı


Diğer Yazılar