301
  • serpil

Bir Kanunda Aynı Numaralı İki Madde Olur Mu?

Başlıktaki soruyu saçma bulabilir, “Bu soru da nereden çıktı, tabii ki olmaz” diyebilirsiniz. Ancak olabiliyormuş.

 

Bunun örneğini 24 Aralık 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7196 sayılı Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 62. maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda yapılan düzenlemede gördük.

 

7196 sayılı Kanunun 62. maddesi aynen şöyle;

 

 

MADDE 62 – 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

GEÇİCİ MADDE 79- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar ek 15’inci maddenin ikinci ve beşinci fıkraları uyarınca yapılacak ödemelerde 89’uncu maddeye göre gecikme zammı ve cezası ile 102 nci maddeye göre idari para cezası uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar ödenmiş olan gecikme cezaları, gecikme zamları ve idari para cezaları iade ve mahsup edilmez.”

 

Şimdi “Bunda ne var?” diyebilirsiniz.

 

Şu var. 5510 sayılı Kanun’da mevcut bir “Geçici Madde 79” zaten var.

 

7 Aralık 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 48. maddesiyle eklenmiş ve aynen şöyle diyor;

 

 

MADDE 48- 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

 

GEÇİCİ MADDE 79- 5434 sayılı Kanun’un mülga 64’üncü maddesi, bu kanunun 47’nci maddesinin sekizinci fıkrası ile 2330 sayılı Kanun veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara, …”

Söz konusu kanun teklifleri, TBMM’nin ilgili komisyonlarından geçmiş, Genel Kurul’da kabul edilmiş, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıp, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş.

Bu süreçlerin hiçbirinde 5510 sayılı Kanun’da 79 no’lu geçici maddenin var olduğu fark edilmemiş.

 

 

Neden böyle oluyor?

Bunun birden fazla sebebi var aslında. İlki birbiriyle ilgisi bulunmayan kanun ve KHK’larda değişiklik yapılmasını öngören “torba kanun teklifi” usulünün olağan hale gelmiş olması. Buna bağlı olarak içeriğindeki düzenlemelerin komisyonlarda ve Genel Kurul’da yeterince görüşülüp tartışılmaması/tartışılamaması, öngörülen düzenlemenin önünün arkasının fazla irdelenmemesi, birçoğunun farklı tali komisyonlarda görüşülüp değerlendirilmesi gerekirken bunun yapılmaması sayılabilir.

 

Oysa yasama erki, kamunun etki çerçevesini, toplumun ihtiyaçlarını ve taleplerini, bireyin hak ve yükümlülüklerini uzun vadeli olarak hesaplayarak yasa yapma tekniğini uygulamalı ve gözetmelidir.

 

Bunlar olmadığında, sadece bir kanuna aynı numaralı iki madde eklemek gibi teknik bir hatanın yanı sıra, yapılan yasal düzenlemelerin hemen ardından yeniden değiştirilmesi ya da ertelenmesi söz konusu olabiliyor.

 

Örneğin, kitap KDV’sinin sıfırlanmasında yasada yer alan sınırlamanın atlanmasına bağlı olarak uygulama imkanının kalmaması nedeniyle bir ay sonra değiştirilmesi, termik santrallere baca filtresi zorunluluğuna ilişkin sürenin uzatılmasıyla ilgili düzenlemenin Cumhurbaşkanı tarafından geri gönderilmesi, Değerli Konut Vergisi’nin yeniden düzenlenmek üzere ertelenmesinin gündeme gelmesi gibi…

 

Kaynak: Sözcü











Sponsorlu Bağlantı


Diğer Yazılar